1789 Fransız devrimi Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik sözü vermişti. Kısa bir süre sonra bu sözün kadınlar için olmadığı anlaşıldı. Günümüzde bir eş, karısına çalışma yasağı koyma hakkına sahip olmasa da kadınlar aynı maaşı almıyor, yönetim mekanizmalarında kadın sayısı düşük kalmaya devam ediyor. Ve erkek, kadın arasında eşitlik sağlanamıyor.
20. yüzyılın başlarına kadar kadınlar Avrupa çapında erdemli, alçak gönüllü ve çalışkan olarak kabul ediliyordu. Bu özellikler o zamanlar kadınlığın “doğal” karakteristik özelliği olarak kabul ediliyordu. Bundan başka kadınlar kendileri hakkında karar verebilecek kişi olarak kabul edilmiyor ve yapmak istedikleri birçok şey için baba, abi veya eşlerinin vasiliğine başvurmak zorundaydı. Yani bir köpek gibi erkeklerin mülkü kabul ediliyordu.
Ancak onlarca yıl sonra eşitlik için verilen savaşla bu durum değişecekti. 20. Yüzyılın ortalarında kadın hareketi içindeki kadınlar temel haklar için savaştı.
Elisabeth Seibert
1949 yılında SPD’li politikacı Elisabeth Seibert eşitlik hakkının Alman Anayasası’na alınmasına sebep oldu.
İlk kadın eyalet başbakanı 1993 yılında seçilebildi: Heide Simonis, Kiel Başbakanı
1949 yılında SPD’li politikacı Elisabeth Seibert eşitlik hakkının Alman Anayasası’na alınmasına sebep oldu. Ondan bu yana 3. Paragraf söyle: „Erkekler ve Kadınlar eşit haklara sahiptir.“ Gerçekte ise kadınlar 50 ve 60’lı yıllarda birçok şeyde erkeklere bağımlıydı.
Bir erkeğin kadının iş akdini sonlandırma hakkı ilk defa 1958 yılında kaldırıldı. Bununla birlikte son karar hakkı kadınlara verilerek kocalarından izin almadan ehliyet yapma hakkına sahip oldu.
Yeni kadın hareketleri 1970’li yıllarda başladı
1970’de Alman Futbol Federasyonu kadınlar için futbol oynama yasağını kaldırdı.
1971’de paragraf 218 düzenlendi
Hitler 219a paragrafında hala yaşıyor
26 Mayıs 1933’te devlet kürtajı katliam olarak niteleyerek kadınların kendileriyle ilgili kararları kendilerinin almasının doğmamış canın korunmasını engellediği gerekçesiyle 219a maddesiyle kürtajı yasakladı.
1971’de paragraf 218 düzenlemesi
Bu düzenlemeyle hamileliğin ilk 14 haftasında ilgililerin ve tıp uzmanlarının onayıyla çocuk aldırma serbest bırakıldı.
1972’den itibaren emeklilik sigortası ev hanımları için de geçerli oldu
1977’de yeni evlilik hakları oluşturuldu. Bununla beraber kadınların ev islerini yönetme zorunluluğu kaldırıldı.
1980 yılında „Erkek ve Kadınlar iş yerinde eşit haklara sahiptir“ yasası kabul edildi.
Yönetimde kadınlara yasak alanlar
Bundan 50 yıl önce kadın hareketleri daha da büyüdü. Ama eksikler sürüyor. Her şeye rağmen günümüzde kadınlar erkeklerden az maaş alıyor. Batıda erkek ve kadınlar arasındaki maaş farkı doğudakinden daha büyük. Bu fark 2018 yılında da küçülmedi. Alman istatistik dairesinin verdiği bilgilere göre kadınlar erkeklere göre %22 daha az maaş alıyor.
Alman ekonomisinde kadınların düşük oranda yer alıyor olması da sorunlu konuların arasında. Ekonomi sektörünün yönetim koltukları kadınlara yasak bölge olarak görünüyor. Kızların üniversiteyi daha iyi notlarla bitirmesine rağmen büyük şirketlerdeki kadın oranı % 3,2.
Erkek ve Kadın’ın eşitliği
Kalıcı görevler
Kadınların seçme ve seçilme hakkı özgürlüğü. Günümüzde normal bir durum. Çok uzak olmayan geçmişe bakarsak durum söyle: Şu anda hayatta olanlar, kocaların karılarına çalışmayı yasaklayabildiği bir zamanda yetişmiş. 1970’li yıllarda bu durum istisnai görülmüş olsa da kadınların karar verme hakkının olup olmaması arasında büyük bir fark var.
Kendimizi kandırmayalım: Erkek ile kadın arasındaki eşitlik savaşında hiçbir şey kesin veya belirlenmiş değil. İyi veya kötü durumlarda henüz birçok kadın, erkeklere bağımlı. Ortalama emekli maaşı beklentisi erkeklerde 1.000 Euro’nun üstünde seyrederken, bu kadınlarda 600 Euro’nun altına düşüyor. Kadınlar devamlı erkekler tarafından tehdit edildikleri için kadın evlerine sığınmak zorunda kalıyor. Bu durum içinde yasadığımız göç toplumunda da çoğunlukla kültürel olarak da bir sorun.
Azı bitti çoğu kaldı. Bazıları başarıldı, ama yapılacak çok iş var. Eşitlik bizim görevimiz.
posta@radyokassel.de