Bu sonuçlar, Almanya’da siyasi çevrelerde süren silah ihracatı tartışmalarını daha da alevlendirdi. CDU lideri Friedrich Merz, hükümeti tanklar için mühimmat ve yedek parça sevkiyatını durdurmakla suçlarken, Şansölye Olaf Scholz, Federal Meclis’te bu suçlamayı reddetti ve İsrail’e daha fazla silah teslimatına hazır olduklarını açıkladı.
Partilere göre tavırlar değişiyor
İsrail’e silah sevkiyatına karşı muhalefet, parti taraftarları arasında değişiklik gösteriyor. Ankete göre İsrail'e silah sevkiyatına en düşük muhalefet Yeşiller Partisi taraftarları arasında (%50) görüldü. İktidardaki diğer iki partinin seçmenleri arasında reddetme eğilimi ağır basıyor (SPD yüzde 60, FDP yüzde 52). CDU/CSU taraftarlarının %56’sı ihracata karşı çıkarken, faşist parti AfD destekçileri arasında bu oran %75'e kadar çıkıyor. Sahra Wagenknecht ittifakı seçmenlerinin ise %85’i İsrail’e silah gönderilmesine karşı.
8 haftada 31 milyon euroluk silah satışı
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı'nın verilerine göre, Almanya sadece son 8 hafta içinde İsrail’e 31 milyon Euro değerinde silah ve askeri malzeme satışına onay verdi. 2023 yılı boyunca toplamda 45.74 milyon Euro’luk ihracat onaylanmış durumda. Bakanlık, İsrail’e silah ihracatı konusunda herhangi bir yasak olmadığını belirtti.
İhracat rakamları artıyor
2022’ye kıyasla İsrail’e yapılan silah ihracatı 10 katına çıkmış durumda. Bu arada, Latin Amerika ülkesi Nikaragua, Almanya’yı İsrail’e silah sağlayarak Gazze Şeridi’ndeki soykırıma katkıda bulunmakla suçlasa da, Alman hükümeti bu iddiaları reddetti.
Bundan başka uluslararası iklim hareketinin çoğu gibi Thunberg de emperyalizm ile devam eden iklim felaketi arasındaki bağlantılara dikkat çekiyor. İsrail'in Gazze ve Lübnan'da ABD ve Almanya tarafından desteklenen savaşları yalnızca on binlerce sivili öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda çok uzak olmayan bir gelecekte milyarlarca insanın daha hayatını tehlikeye atacak "muazzam" karbon emisyonlarına da neden oluyor.