Alakasızmış gibi görünen 3 haber

|   Kassel

KASSEL - Bugün HNA gazetesinde 3 tane birbiri ile alakalı görünmeyen, ama Kassel’deki gerçeği anlatan tam da birbiriyle alakalı olan haberler vardı.

İlk haberde ekonominin son derece güçlü olduğu ve bölgedeki şirketlerin çok keyifli olduğu bildiriliyor. Hani iyi haber denilebilir, ama bu »iyi gelişme« Kassel’de yaşayan insanlara ne getiriyor? Haberde tüm branşlarda istihdamın yüksek oranda olduğu belirtilmesine rağmen, Kassel’deki işsizlik oranı yüzde 9,1 ile hâlâ ortalamanın üzerinde. Bununla birlikte çalışanların neredeyse yarısı, yani yüzde 44’ü kiralık işçilik, süreli sözleşmeler, düşük ücretli güvencesiz işlerde çalışıyor. Sormamız gereken soru şu: Eğer »şirketlerin keyfi yerindeyse«, ama insanların neredeyse yarısının keyfi yoksulluk ve işsizlik nedeniyle bozuk ise, burada yanlış giden bir şey yok mudur?

İkinci habere bakalım: Haberde Rothenditmold mahallesinde yaşayan 18 yaş üstündeki her üç kişiden birisinin aşırı borçlandığı ve iflasta olduğu belirtiliyor. Gazete Rothenditmold’a »Kassel’in yoksullar evi« nitelemesini takmış. Rothenditmold’da 18 yaş altındaki çocukların yüzde 44’ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor (Nordstadt’da bu oran yüzde 49!), yani her iki çocuktan birisi yoksul. Gene haberde, Kassel’de borçlanma sonucu iflas edenlerin oranının, Almanya genelinden (yüzde 10,06) daha yüksek olduğu ve yüzde 16,37’ye yükseldiği belirtiliyor. Yani Kassel’de yaşayanların neredeyse beşte biri artık borçlarını ödeyemez durumda.

SPD ve Yeşiller seçim kampanyası çerçevesinde hep »istikrardan«, »kentin borçlanmasını azaltmış olmaktan« ve »iyi yoldayız, devam etmeliyiz«den bahsediyor. Evet, bunların istikrardan anladıkları, yoksulluk ve iflasların istikrarlı bir biçimde artmasını seyretmek. Rosa Luxemburg yaşasaydı, bunlara, »beyler, istikrarınız kum üzerine kurulu« derdi... Ama biz üçüncü habere bakalım.

Haberde Kiracılar Birliği başkanı Dr. Willi Hilfer, birliğinin sosyal konut kotası talep ettiğini, hâlihazırda Kassel’de 16.000 konuta ihtiyaç olduğunu ve ödenebilir konut oranının son on yılda yüzde 20 gerilediğini belirtiyor ve Sol Parti meclis grubunun Kassel belediye meclisinde verdiği dilekçeyi desteklediklerini söylüyor. Şimdi; SPD adayının afişlerinde »ödenebilir konut« yazıyor olması, sadece seçim cambazlığı. Çünkü SPDli aday her toplantıda ve panelde »sosyal kotayı gereksiz ve sorunlu bulduğunu« ilân ediyor. Görüldüğü kadarıyla SPD tüm laf salatasına rağmen CDU ile büyük koalisyon kurma sevdalısı ve bugüne kadar sürdürülen hatalı politikaların savunusunu yapmaya kararlı.

Kassel, belediye olarak daha fazla ödenebilir konut yaratmak zorundadır. Elindeki yönlendirici araçları kullanmalı, kooperatifleri ve kente ait olan GWG şirketini güçlendirmelidir ki yeterince ödenebilir ve insan onuruna uygun konutlar inşa edilebilsin ve korunabilsin. Aynı zamanda sosyal yardım alan veya düşük ücret sektöründe çalışan insanlar için indirimli tramvay ve otobüs bileti alabilecekleri bir sosyal paso uygulamaya sokulmalıdır. Bu zorunlulukları görmek istemeyenlere ne sosyal, ne de demokrat denilebilir.

Kassel ve burada yaşayan insanların gerçek bir politika değişikliğine ihtiyaçları var. İnsanı ve doğayı merkezine koyan, kentin sosyal, ekolojik ve demokratik gelişimini hedefleyen bir politikaya! Çünkü yoksulluğu ancak böylesi bir politika ile geri püskürtebilir ve geleceğe yönelik bir gelişme yolunu ancak böylesi bir politika ile bulabiliriz.

Unutmayın, tüm bu sorunları değiştirmek ve çözmek kendi elinizde. Bunun için oyunuzu kullanmalı, hatta 5 Mart’ı beklemeden, şimdiden Rathaus’da oylarınızı vermelisiniz. Seçimden sonra, »ah, ben bilmiyordum« demek, çözüm değildir. (M.Çakır/RK)


Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için