AfD, posta kutularına üzerinde QR kodu bulunan ve “Sınır dışı için tek yön bilet” yazılı el ilanları bıraktı. El ilanlarının üzerinde ayrıca, uçuş tarihi olarak erken seçimin yapılacağı 23 Şubat’ın yanı sıra, gideceği yer bölümüne de “Almanya’dan güvenli menşe ülkesine” ibaresi yer alıyor. Dağıtımları doğrulayan AfD milletvekili Marc Bernhard yaklaşık 30.000 el ilanı bastırıldığını söyledi.
Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak erken genel seçimlerde Yabancı düşmanı, ırkçı Neonazi parti AfD’nin başbakan adayı Alice Weidel, hafta sonu Riesa’da açıklanan parti programında yine kin kustu. Çok yer kapladıkları için rüzgâr türbinlerini de sökeceklerini söyleyen Weidel, minareye de ezana da başörtüsüne de yasak istedi.
AfD’nin kurultayda ileriye yönelik politikalarıyla ilgili bir konuşma yapan Alice Weidel, ülkeye düzensiz göçü engelleyecek ve sığınmacı sayısını azaltacak tek parti olduklarını söyledi.
‘Nükleere döneceğiz’
Weidel, Almanya’da enerji tüketiminin yüzde 60’ı rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerjiden sağlandığı halde çok geniş yer kapladıkları ve doğaya zarar verdikleri gerekçesiyle rüzgâr türbinlerini söküp atacaklarını da söyledi. Fukuşima atom santralinde yaşan nükleer felaket sonrası Angela Merkel hükümeti döneminde alınan kararla, SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin ülkede faaliyet halinde bulunan son 3 nükleer santralı kapatmasını eleştiren Alice Weidel, iktidara gelmeleri halinde yeniden nükleer enerjiye ağırlık vereceklerini vurguladı.
AfD’nin seçim programında şunlar yer aldı:
* Borç freni esnekleştirilmeli.
* Almanya’da en az 10 yıl çalışmış olan yabancılar ‘Yurttaş Parası’ alma hakkına sahip olmalı.
* Yuvaya ve okula giden çocuklara kızamık aşısı da dahil her türlü aşı yaptırma zorunluluğuna son verilmeli.
* Reçeteli ilaçların kişiler tarafından serbest piyasadan siparişleri yasaklanmalı.
* İşsizlik parası ancak en az üç yıl çalıştıktan sonra işsiz kalanlara ödenmeli ve bu süre ilk etapta 6 ayı geçmemeli.
Almanya'da minare yasağı
AfD’nin seçim programında “Minare inşa edilmesi ve ezan okunması yasaklanmalı. Başta okullar olmak üzere kamuya açık yerlerde başörtüsü takmak yasaklanmalı” denildi.
Ayrıca ebeveynlerden biri Alman vatandaşı olanların Almanya’da dünyaya gelen çocuklarına ve diğer göçmen kökenlilerin çocuklarına Alman vatandaşlığı verilmesi yolunun kapatılması da AfD’nin seçim programında yer aldı.
Weidel’den CDU eleştirisi
Alice Weidel, CDU’yu "sahtekarların partisi" olarak nitelendirdi ve AfD’nin vaatlerini kopyalamakla suçladı. Göç sorunlarına çözüm sunabilecek tek partinin AfD olduğunu iddia etti.
İkinci Dünya savaşını çıkararak milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Nazi ideolojisin şu anda yaşanan sorunları çözebilecek bir politika olarak kabul görmesi, geçmişten hiç bir şey öğrenilmediğini gösteriyor. Bu ideolojisyi savunan AfD Almanya’da ikinci güçlü partisi konumunda ve seçmen desteği yüzde 21 civarında. Bu durum Fanon’un „insan ancak pratik içinde değişir“ sözünü doğruluyor.
AfD gibi partiler sistemin hedef alınmaması için günah keçileri arama politikasını uygulamak amacıyla 24 saat çalışırken, hedefte olan göçmeler ne düşünüyor acaba? Yoksa hala „yok canım.. okadar kolay mı?“ plağını mı çalıyorlar.
Bazı yayın organlarında seçim taleplerinde halkın taleplerinin olmadığına dikkat çekiliyor. Belki de AFD’ye yüzde 21 halk desteği gözden kaçtığı için..
