Bilgiler: Şu anda Türkiye‘de 150 gazeteci tutuklu. Geçtiğimiz ılın Temmuz ayındaki başarısız darbe girişiminden bu güne kadar 170 gazete, radyo istasyonu, televizyon kanalı ve haber ajansı kapatıldı veya hükümete yakın şirketler aldı. 700‘den fazla basın kartı iptal edildi. Yaklaşık 2500 medya emekçisi işini kaybetti. Gazetecilerin üçte birisi işsiz.

„İşini yaptığı için dünyanın hiç bir yerinde bu kadar gazeteci hapishanelerde değil“ dedi Kuleli.

Genellikle kimin niçin tutuklandığı belli değil. Arkadaşlar Fetullah Gülen yandaşı olmakla, PKK propagandası yapmakla, anarşist veya aşırı solcu olmakla suçlanıyor; hükümete göre onlar “terörist”.  

Bu koşullar altında gazetecilerin işlerini nasıl takip edeceğini ve yapmak isteyeceğini, bir porsiyon espriyle tasvir etti:  „Kimin tutuklanıp tutuklanmayacağı bir piyango gibi. Erdoğan‘a karşı yazan tutuklanıyor. Ancak cezaevlerinde bulunanların hepsi Erdoğan‘a karşı olanlar değil. Artık yazmaya gerek yok. Bir taxide eleştiri yapma durumunda taxi şoförünün seni karakolun önünde indirmesi yeterli. Sosyal medyadaki paylaşımları yüzünden tutuklanmış birçok insan var.“

Türkiye‘de bir çok arkadaş buna rağmen çalışmaya devam ederek cezaevine kapatılmaktan korkmadıkların gösteriyorlar. Mustafa Kuleli iğneleyici üslubuyla şöyle açıklıyor: „Hapishaneye girmemiş bir gazeteci Türkiye‘de gerçek gazeteci olarak kabul edilmiyor. Bu bir tür mastır derecesi.“

Sendikacı, „Basın özgürlüğünde Türkiye Çin ile aynı ligde oynuyor. Bunların sonucunda oto sansür arttı. Ele alınmayan sorunlar var. Arkadaşlar hangi konularda yazıp hangi konuda yazamayacaklarını biliyor“ diyor.

Attila Azrak (Serbest gazeteci ve WDR‘de sunucu.)  toplantıda Mustafa Kuleli‘nin tercümanlığını yapıyor.

Ona göre gazeteciler üzerindeki baskı ve tutuklamalar 1971 ve 1980 askeri darbeleri sırasında bile Erdoğan‘ın sıkıyönetimi dönemindeki kadar kapsamlı değildi.  Bugün baskının daha ağır olduğunu söylüyor Attila Azrak.

Bilgilendirme toplantısının açılışını yapan medya, sanat ve endüstri branşı sorumlusu Siegfried Heim, „Mustafa Kuleli‘den sadece Türkiye‘deki durumu anlatmasını değil, bilakis arkadaşlarla yardımlaşmanın ve basın özgürlüğünün güçlendirilmesinin yollarını konuşmak istiyoruz“ dedi.

Mustafa Kuleli Almanya‘daki politikacılar üzerindeki baskının artırılmasını önerdi. „Almanya silah satıyor. Merkel mülteci anlaşması istiyor. Sayın Merkel bizi çok ucuza sattı“ dedi, sendikacı Mustafa Kuleli.

Sonraki toplantılar:
6 Mayıs Braunschweig: Saat 19. Gewerkschaftshaus
8 Mayıs Hamburg: Saat 19:30 Hamburg Gewerkschaftshaus
9 Mayıs Berlin: Saat 19. ver.di-Haus