Amerika'daki isyan haftası, 25 Mayıs'ta Minneapolis'te Afrikalı Amerikalı George Floyd'un boğularak öldürüldüğünü belgeleyen video paylaşımıyla başladı.
ABD Başkanı Donald Trump, George Floyd'un öldürülmesinin ardından düzenlenen protestolarla ilgili Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, kent ve eyalet yöneticilerine, Ulusal Muhafızları konuşlandırmaları çağrısı yaptı.
ABD Başkanı, kent ve eyalet yönetimlerinin protestolar karşısında "gerekli" adımları atmayı reddetmeleri hâlinde orduyu görevlendireceğini ve "sorunu onlar adına hızlıca çözeceğini" söyledi.
Las Vegas'ta polis ile eylemciler arasında çıkan silahlı çatışmada başından vurulan bir polis memuru hayatını kaybetti.
En az 40 kentte gece sokağa çıkma yasağı
George Floyd adlı siyahinin polis tarafından gözaltına alınırken boğularak öldürülmesinin ardından birçok kentte başlayan protestolar devam ediyor.
Amerikan medyasının derlediği haberlere göre, ülke genelinde en az 40 kentte pazartesi gecesi sokağa çıkma yasağı uygulandı.
Benzer şekilde en az 23 kentte de Ulusal Muhafız Birlikleri polise yardımcı olmak ve olayları kontrol altına alabilmek için görev yaptı.
Siyahilerin beyazlara kıyasla polis şiddetine 2 buçuk kat daha fazla maruz kaldığı ABD'de, 2013'ten 2019'un ortasına kadar polis şiddeti nedeniyle 7. 666 kişi yaşamını yitirdi.
ABD’de siyahlara ve azınlıklara yönelik polis şiddeti hiç ele alınmadı. On yıllar boyunca polis şiddeti politika, yargı ve sendikalar tarafından görmezden gelindi. Tam tersine 400 yıl önceki köleleştirme anlayışı politik hale geldi.
Ülke çapında, çoğunlukla barışçıl protestolarda tam olarak görülebilen şudur: polis memurları göstericilere karşı sert ve vahşice saldırıyor. New York'ta bir polis aracı kalabalığa giriyor. İşte bu huzursuzluğun üreme alanını oluşturuyor.