Corona virüsü salgını ruh sağlığını da zora soktu. Bu durumdan özellikle daha önce psikolojik problemi olan insanlar daha fazla etkileniyor.
Yaşama gücünü kaybettiği için intihara teşebbüs etmiş insanlarda, Corona salgını nedeniyle kendi yaşamından, ailesinin yaşamından ve kendi sağlığından korkma duygusu baş gösterince intihar düşüncesi yeniden aktifleşti.
İşsiz kalma ve yaşam korkusu
Corona virüsü salgının yayıldığı ve ölümlerin arttığı ABD’de çok sayıda Amerikalı arasında umutsuzluk ve güçsüzlük duyguları güçlendi. Mart ayının ortasından bu yana birçok eyalette sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte kitlesel işsizlik rekor kırdı. Ne olacağına dair belirsizlik korkuyu daha da etkin hale getirmiş durumda.
ABD'li bilim insanları önümüzdeki birkaç yıl içinde alkol veya uyuşturucu bağımlılığı veya intihar nedeniyle çok sayıda insanın hayatını kaybedebileceği uyarısı yaptı. Konuyla ilgili Well Being Trust tarafından yapılan çalışmaya Washington'daki Robert Graham Merkezi'nin müdürü Jack Westfall de katıldı.
Jack Westfall, işini kaybetme ve buna bağlı olarak yaşam korkularının çoğunlukla intihara yol açtığını söyledi.
Ev içi şiddet arttı
Tıpçılar prensip olarak, herkesin salgının ruh sağlığını olumsuz olarak etkilediği konusunda hemfikir. Ancak nüfusun bazı kesimleri daha yüksek risk altında. Westfall’a göre bunlar, "Afrikalı-Amerikalılar ve Latinler, kırsal nüfus ve sosyo-ekonomik durumu düşük olan ve işsiz kalma olasılığı daha yüksek olan insanlar"
Bu krizde yardıma ihtiyacı olan insanların telefonla danışmanlık ve stres hatlarını aramalarında keskin bir artış yaşandığı görülüyor. Corona salgınında küçücük evlerde yaşamak zorunda kalan, tecrit edilmiş, korkuları aktifleşmiş aileler içinde şiddetin yüzde 78, cinsel istismarın yüzde 44 arttığı belirlendi. Bundan başka yeme bozuklukları, uyuşturucu bağımlılığı ve depresyon vakalarında da artış olduğu görüldü.
ARD kanalının haberine göre, Westfall, ABD hükümetinin vatandaşlarının ruh sağlığına daha fazla yatırım yapması gerektiğini söyledi.