2024'te sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme (1850-1900) göre 1,6 derece daha yüksek ölçüldü. Geçen yıl Paris'teki iklim konferansında dünya liderleri, küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılması gerektiği konusunda anlaşmıştı. Copernicus uzmanı Samantha Burgess, dünyamızın şu an bu eşiğe ulaştığını ancak bunun Paris Anlaşması'nın ihlali anlamına gelmediğini belirtti.

Küresel sıcaklık artışı, tehlikeli hava olaylarının daha sık yaşanmasına neden oluyor ve bu da insanları ve ekosistemleri olumsuz etkiliyor. 2024'te Brezilya, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İspanya gibi bölgelerde aşırı iklim olayları yaşandı. Bu olaylar, artan sıcaklıkların etkisiyle daha şiddetli hale geldi.

Okyanusların da ısınmaya devam etmesi karada aşırı hava olaylarına yol açıyor. El Nino etkisi sona ermiş olsa da, okyanusların daha fazla ısı tuttuğu ve yüzey sıcaklıklarının gelecek yıllarda yüksek kalacağı belirtiliyor. Buna karşın, sera gazı salınımı hala artmaya devam ediyor, bu da küresel ısınmayı körüklüyor.

Greenpeace aktivisti John Noel, fosil yakıt şirketlerinin engellemeleri nedeniyle 2024'ün en sıcak yıl olduğunu söyledi ve sıfır emisyonlu altyapıya yatırım yapılması gerektiğini vurguladı. Burgess ise, sıcaklıkları 1,5 derecenin altında tutabilmek için acil eylem planlarına ihtiyaç olduğunu belirtti. İklim değişikliğinin artık gelecekteki bir problem değil, bugün konuşulması ve çözülmesi gereken bir sorun olduğunu ifade etti.

Bu bol nem, aşırı yağış olaylarının potansiyelini artırıyor. Yüksek deniz yüzeyi sıcaklıkları ile birleştiğinde, tropikal siklonlar da dahil olmak üzere şiddetli fırtınaların gelişmesine de katkıda bulunuyor. Her 1 derece daha sıcak hava atmosferde yüzde 7 daha fazla su buharı oluşturuyor.